Sloganın kullanımı mevcut çatışmadan birkaç on yıl öncesine dayansa da, 7 Ekim saldırılarından bu yana yeniden ilgi görmeye başladı. Kurul, yaptığı açıklamada, “Bu ifade bir yandan Filistinlilerin onurunu ve insan haklarını savunmak için kullanıldı” diye yazıyor. “Öte yandan, davaları Kurul’a sunan kullanıcıların iddia ettiği gibi, antisemitik etkileri de olabilir.”
Kurul, her üç durumda da Meta’nın, gönderilerin şiddeti, nefret söylemini veya terörist içeriği teşvik etme konusundaki politikalarını ihlal etmediğini tespit ettiğini belirtiyor. Gözetim Kurulu, “7 Ekim 2023’ten sonra kullanımındaki yeniden canlanma ve ifadenin anlamıyla ilgili tartışmalar göz önüne alındığında, Meta’nın bu ifadenin kullanımını nasıl yumuşatması gerektiğini değerlendireceğini” söyledi.
Meta’nın Gözetim Kurulu ‘nehirden denize’ karar verecek
Gözetim Kurulu’nun İsrail-Hamas ihtilafıyla ilgili vakaları ilk kez ele alması değil. Grup daha önce 7 Ekim saldırıları ve ardından Gazze’ye düzenlenen hava saldırısıyla ilgili paylaşımların kaldırılmasıyla ilgili birkaç davayı üstlenmişti. Bu durumlarda, grubun ilk “hızlandırılmış incelemeleri”nde kurul, Meta’nın otomatik denetleme araçlarını, bırakılması gereken gönderileri yanlışlıkla kaldırmakla suçladı.
Özellikle kurul, son vakalardaki üç gönderinin de ilk olarak geçen kasım ayında paylaşıldığını söylüyor. Çatışmayla ilgili daha önceki davaların aksine, Gözetim Kurulu kararlarını hızlandırmayacak. Bu, bir kararın yayınlanmasının birkaç hafta alabileceği anlamına geliyor. Meta‘nın daha sonra davadan çıkan politika önerilerine yanıt vermek için 60 günü olacak.